Amerikan üniversitelerinde eğitim sistemi

Amerikan üniversitelerinde eğitim sistemi

Amerika Birleşik Devletleri, özgürlükçü yapısı ve kozmopolit nüfus anlayışıyla çok dilli, çok renkli bir ülke olmasının yanında eğitim sistemi ile de son derece özgürlükçü bir yapıya sahiptir. 

Eyalet sistemi ile yönetilen ABD’de her eyalet kendi eğitim politikasını belirler. Ülkemizdeki gibi merkezi bir milli eğitim bakanlığı olmadığı gibi federal hükümet sadece eğitimin ilkelerini belirler, anayasaya aykırı olup olmadığına bakar. Bunun dışında federal hükümet müfredat, içerik ve yöntem konusunda eyaletleri, eyaletler de okulları özgür bırakır. Bunun yansıması olarak da kaliteli eğitimin ana gövdesini oluşturan özgür düşünce, tüm Amerikan eğitim sistemine işler ve bugün tüm dünyada bir numara olan eğitim sistemi ortaya çıkar. 

Amerikan üniversiteleri de bu özgürlükçü düşünce anlayışıyla hareket etmektedir. ABD’de devlet üniversiteleri olduğu gibi özel üniversiteler de bulunurken, tüm okullar eğitim yöntemini, sistemini, müfredatını tamamen özgür iradeleri ile belirlerler. Bu özgürlük sadece üniversite yönetiminde de değildir, özgür anlayış zincir misali her kademeye sirayet ettiği için, üniversiteler de öğretim üyelerine dersini istedikleri gibi işleme, müfredatını oluşturma ve yöntem ve içeriğini oluşturma hürriyeti tanır. Dersini en iyi nasıl aktaracağına kendisi karar veren bir akademisyenin, dersinin tüm aşamalarını kendisi yaratan bir öğretim üyesinin öğrenciye bilgiyi aktarmada son derece başarılı olması, bugün dünyada Amerikan üniversitelerini zirveye oturmasında önemli bir etkendir. 

Teoriye son derece önem veren üniversiteler, pratiği teoriden sonra görme hatasına da düşmemektedirler. Öğrencinin bir konuyu ancak uygulayarak öğrenebileceğine olan kati inanç, teorinin uygulanması üzerine kurulu bir yapıyı ortaya çıkarır ve aktif, özgüvenli ve ne öğrendiğini bilen, neyi öğrenemediğini ya da eksik kaldığını meslek hayatında değil öğrencilik yıllarında fark edebilen bir öğrenci profili yaratır. 

Öğrencilerde oluşturulmak istenen bu özgüven hem öğrenci akademisyen ilişkisini sağlıklı bir düzleme yayarken, eksikliklerini kapatmada üniversiteler öğrencilere sınırsız imkanlar sunar. 

Her yıl 700 bin uluslararası öğrenci

Sosyal yanı güçlü, aktif, bilgi ile donanmış ancak yaşamı da ertelemeyen bireyler yetiştirmeye odaklı Amerikan üniversite sistemi, uluslararası öğrencilere de kapılarını sonuna kadar açmıştır. Her yıl 700 binin üzerinde uluslararası öğrenci  ABD’ye okumak üzere gelmektedir. Tüm dünyadan talep gören, onlarca kendini ispatlamış, dünya üniversiteleri arasında zirvede bulunan okulların varlığı, bu sistemin ne kadar doğru işlediğinin de bir anlamda tescilidir. 

Özellikle sanayi, teknoloji ve yazılım alanında dünya lideri olan bir ülkenin kaliteli insan ihtiyacını besleyen kalite odaklı üniversitelerinin en ufak bir sistemsel eksikliğe müsamaha göstermeyecekleri de açıktır. 

O sebeple, hedefiniz iyi bir sistemde yüksek öğrenim görmek ve geleceğinizi inşa etmekse, Amerika Birleşik Devletleri’nin kendini tüm dünyaya ispatlamış eğitim sistemine öğrenci olarak dahil olmayı düşünmeye başlamanız en doğru yol olacaktır. Bu anlamda öğrenci vizesi de Amerika Birleşik Devletleri’nin en çok verdiği vizelerden biri olurken, bu vizelerin öğrenciye ABD’de ikamet, staj ve eğitim hakkı vermesinden dolayı vize verme işlemi üniversitelerle eşgüdümlü olarak yapılır. Amerika’da okumak isteyen bir öğrenci sanıldığının aksine önce öğrenci vizesine başvuramaz, önce üniversitesinden kabulü alır, üniversiteden aldığı I-20 formu ile Amerikan öğrenci vizesi F-1’e başvurabilir. 

Başta da dediğimiz gibi her üniversitenin sistemini belirlemedeki özgürlüğü, öğrenci seçiminde de mevcuttur. Akademik başarınızın yanında sosyal ve sportif özellikleriniz, okul ücretinin dışında Amerika’da sıkıntıya düşmeden yaşayabilecek  maddi durumunuz olup olmadığı bile üniversite başvurunuzun kabulünde etkilidir. Burs sisteminin son derece yaygın kullanıldığı bir sistemde ülke hatta kıta değiştirerek atıldığınız bu eğitim hayatında sizin sportif ve sosyal yönünüz hiç ummadığınız kadar işinize yarayabilir, kabul almanızı kolaylaştırmanın yanında burs imkanlarının da önünüze serilmesine neden olabilir. 

Unutmamak gerekir ki on binlerce öğrencinin okumak üzere üniversitelerine başvurduğu bir sistemde başvuru, kabuller ve vize protokollerinde hata yapmamak ve en doğru başvuru dosyasını oluşturmak, sizi hayallerinize ulaştıracak olan o adımların en önemlisi olan ilkini oluşturur.